ARADAN ÇOK UZUN ZAMAN GEÇTİ BLOG TAKİP ETMEYELİ. VE BİRSÜRÜ DEĞİŞİKLİK OLDU HAYATIMDA..... ÖZLEDİM BLOG HAYATIMI:) ARTIK BURALARDA OLMAYI PLANLIYORUM BİR AKSİLİK ÇIKMAZSA .....
BİR ÇİFT YÜREK
26 Nisan 2012 Perşembe
28 Ocak 2011 Cuma
SELAM ARKADAŞLAR; BEN GELDİM AYLARDIR YAZAMIYORUM İŞ GÜÇ DERKEN YAZA DA DÜĞÜNÜM VAR UGRAŞMAKTAN FIRSAT BULAMADIM AMA BLOGUMU ÇOK ÖZLEDİM . EVDE OTURUP BLOG GEZDİĞİM GÜNLERİ NE ÇOK ÖZLEMİŞİM AMA İNSANIN İŞİNİN OLMASI VE EVLİLİK HAZIRLIGI YAPMASI KADAR GÜZEL BİŞEY YOKMUŞ:) GÜZEL AMA BİR OKADAR DA YORUCU NEYSE ŞİMDİLİK BUKADAR .... ARTIK BURALARDAYIM:):)
14 Mart 2010 Pazar
İYİ PAZARLAR
Selam sevgili blog dostlarım... Nerelerdesin diyorsunuz belki içinizden bende bilmiyorum bir orda bir burda koşturmacayla geçiyor hayat . Annem Urfa' da ablamla olduğu için ev işleri ,alışveriş ,yemek, temizlik iş öncesi hazırlık ayrıyeten ünv. dersleri çalış derken zaman nasılda akmış gitmiş bilmiyorum. Tabi bu arada gelen agırlanmak isteyen misafirlerde cabası:) koştur allah koştur maraton koşucusu gibi bu kadınların hayatları vallahi. erkek gelmek varmış şu dünyaya işe gidip gelip yorgunum diyipte ayak uzatıp tv seyrederek gönül eylemek varmış ohhhh... Burdan sevgili http://keyfeseyran-seyran.blogspot.com/
DA sesleniyorum gönder artık annemiziiiiiiiiiiiii:))
28 Şubat 2010 Pazar
BEN GELDİM..
7 Şubat 2010 Pazar
KAKAOLU KEK
16 Ocak 2010 Cumartesi
KESTANE, KAKTÜS , MANTI
KAKTÜSÜM SİZCE NEYE BENZİYOR ARKADAŞLAR ?? BEN MEVLANAYA BENZETTİM BİR AN BAKARKEN.
MANTIDA AKŞAM YEMEĞİNDEYDİ AFİYETLE YEDİK:)
MANTIDA AKŞAM YEMEĞİNDEYDİ AFİYETLE YEDİK:)
KESTANELERDE YEMEKTEN SONRA KÖZ TAVASINDA OCAĞIN ÜSTÜNDE PİŞTİLER . EKİDEN SOBANIN ÜSTÜNDE PİŞİRİRDİK ARTIK SOBA KULLANMADIĞIMIZ İÇİN KÖZ TAVASINDA PİŞİYORLAR NE YAZIIK Kİ AMA TADINDA Bİ DEĞİŞİKLİK YOK YİNEDE NEFİS:)
8 Ocak 2010 Cuma
DOSTLUK BİLDİRİMİ
Çok samimi iki dost ve arkadaşlardı. Fakat bir tanesi çok kurnaz atılgan ve hareketli, diğeri ise çok saf, dürüst ve sessizdi. Bir gün kurnaz olan arkadaş , diğer arkadaşın yanına giderek işlerinin bozulduğunu söyler ve kendisinden para ister. Samimi dostu onu hiç kırmaz ve elindeki bütün parayı arkadaşına verir. Arkadaşı bu parayla işlerini düzeltir. Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadaşının yanına gider ve arkadaşının evlenmek üzere olduğu nişanlısını çok beğendiğini ve kendisine vermesini ister. Arkadaşı çok şaşırır, ne diyeceğini bilemez.Fakat aralarında o kadar kuvvetli bir sevgi vardır ki arkadaşına hayır diyemez, nişanlısını arkadaşına verir. Zaman içinde Saf olanın işleri bozulur ve birden arkadaşı aklına gelir
ben ona sıkıştığında iyilik yapmıştım diyerek arkadaşının iş yerine gider
ve kendisine çalışması için iş vermesini ister. Arkadaşı ona iş vermez. Bizimki pişmanlık ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadaşına kızamaz. Bir gün sokakta dolaşırken yanına hasta ve yaşlı bir adam yaklaşır. Fakir olduğu için ilaç alamadığını söyler. Bizimki yaşlı adamcağıza acır, istediği ilaçları alır ve adamcağıza verir. Kısa bir süre sonra yaşlı adamın öldüğünü duyar. Yaşlı adam çok zengindir ve bütün mirasını kendisine bırakmıştır.
Saf adam artık zengindir. Biraz da sevdiği dostuna olan kırgınlığıyla dostunun iş yerinin karşısında bir ev alır ve oraya yerleşir. Bir gün evinin kapısını dilenci bir kadın çalar. Yaşlı kadın çok aç olduğunu, kendisine yemek vermesini ister. Bizim saf hiç düşünmeden kadını içeri alır karnını doyurur, Kimsesi olmadığını öğrendiği kadına; Kendisinin de yanlız olduğunu söyler ve bu evde birlikte yaşıyalım sen evin işlerini ve yemekleri yaparsın der, yaşlı kadın hiç
düşünmeden kabul eder. Bir süre sonra yaşlı kadın bizimkine, kendine
uygun bir kız bulup evlenmesini söyler. Bizimki böyle bir kızı nasıl
bulacağını, kendisinin tanıdığı olmadığını söyler.Yaşlı kadın ona uygun bir
kız tanıdığını ve kendisiyle görüştürebileceğini söyler. Görüşmeler
sonucunda evlenmeye karar verilir ve düğün davetiyeleri basılır. Bizimkisi
kırgın olduğu halde çok samimi dostunu yinede unutamamıştır. Biraz da
geldiği konumu görmesi açısından samimi arkadaşına da davetiye gönderir .
Düğün günü gelir çatar. Saf adam düğün salonunda bir şeyler söylemek
isteğiyle mikrafonu alır ve başlar yaşadıklarını anlatmaya; Eskiden çok
sevdiğim bir dostum vardı. Bir gün işleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki bütün parayı verdim. Evlenmek üzere olduğum nişanlımı çok beğendiğini söyleyerek benden istedi. Çok üzülerek onu da kendisine verdim . Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim. işlerim bozulduğunda onun fabrikasına gittim ve çalışmak için kendisinden iş istedim. Bana iş vermedi. çok üzüldüm, ama yinede arkadaşıma kızmıyorum .çünkü biz gerçek dosttuk. Bu konuşma üzerine kurnaz olan arkadaşı daha
fazla dayanamaz mikrofonu eline alır ve başlar konuşmaya;
Benim de bir zamanlar çok sevdiğim bir dostum vardı.
İşlerim bozulduğunda kendisinden para istedim, bütün parasını bana verdi.
Sonra ondan nişanlısını istedim, üzülerek nişanlısını da verdi. Nişanlısını
istememin nedeni o kadının arkadaşıma layık olmamasıydı (Hayat kadınıydı)
Kendisi çok saf olduğu için arkadaşımı o kadından bu
şekilde kurtardım.İşleri bozulduğunda gelip benden iş
istedi, Arkadaşımı kendi emrimde çalıştıramazdım, o yüzden iş vermedim.
Günün birinde karşılaştığı yaşlı adam benim babamdı. Babam ölmek
üzereydi, onu arkadaşımın yanına ben gönderdim ve mirasını ona ben bıraktırdım. Evine gelen dilenci kadın benim annemdi.Ona bakıp iyi yaşamasını sağlamak için gönderdim. Şu anda evlenmekte olduğu kız de benim kız kardeşim. Onu arkadaşımla evlenmesine ben ikna ettim.
Değerli misafirler, işte biz böyle dostuz.
SEVGİLİ ARZU TEŞEKKÜR EDİYORUM ÖNCELİKLE BANA DOSTLUK BİLDİRİMİ VERMİŞ . ASLINDA BENDE ON KİŞİYE VERMELİYİM AMA BÜTÜN BENİ İZLEYEN DOSTLARIMI BİRBİRİNDEN AYIRMAMAK ADINA HERKESE VERİYORUM SEVGİLER
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)